M. H. YILMAZ 2015; CEPHELERDE NEM KONTROLÜ Nem; hava içinde bulunan su buharı miktarıdır, Dış ortam nemi İklimsel olaylara bağlıdır ve oransal olarak %4 ü aşmamaktadır Fakat; - Her sıcaklık derecesi, belli bir miktarda su taşıyabilir, Azalan sıcaklık, havadaki taşınan su buharını taşıyamaz hale geldiğinde yoğuşma başlar. Bağıl nem oranı: Yüzde ile ifade ettiğimiz, havanın içinde bulunan su buharı kütlesinin, aynı şartlarda havada bulunabileceği azami su buharı kütlesine oranıdır. Şöyle tarif edelim 30 derece sıcaklıkta 1 m3 havada 30 gr su buharından fazlası taşınamaz, buna %100 nemlilik oranı diyoruz, eğer daha fazla su buharı oluşursa, YOĞUŞMA gerçekleşir. Eğer 30 derece sıcaklıkta havanın 1 m3 ünde 15 gr su buharı varsa bağıl nem %50 demektir. - Nemli havanın sıcaklığı, mutlak nemlilik oranı değiştirilmeden düşürülürse, bağıl nem buna koşut olarak yükselir, ve belirli bir sıcaklığa düştüğünde %100 oranına ulaşır ve Yoğuşma Başlar, Buna "Çiğlenme Noktası" diyoruz. Örnek olarak 10 derece sıcaklıkta 1 m3 hava ancak 9 gr su buharı taşıyabilir. Demek ki 30 derecede %50 bağıl nem olan bir ortam 10 dereceye düşerse, çoktan yoğuşma yaşanmış, fazladan 6gr/m3 su buharı suya dönüşmüş demektir. Görünür Yoğuşma: Terleme denen, yapının görünen yüzeylerinde olan yoğuşmadır, bu önemli bir sorundur ve birazdan sebeplerini ve önlemlerini tartışabiliriz. Gizli Yoğuşma; Yoğuşma, yapı elemanlarının içinde ortaya çıkarsa, "gizli" yoğuşma denir. Bu çok daha problemli bir durumdur, Eğer kontrollü bir şekilde uzaklaştırılmaz ise, bu su, - ıslanmaya sebep olur malzemelerin ısı iletkenliğini artırır, deformasyonuna, bozulmasına sebep olur, mukavemet sorunları yaşanabilir (ahşap, taşyünü) - korozyona sebep olur, çürümeler, demir çelikte önemli paslanmalar yaşanır. - donma, çözülme yoluyla çatlamalara sebep olabilir, - yüzey kirlenmelerine sebep olur, toz zerrecikleri görünen yüzeylere yapışır - küflenmeye sebep olur, Biyolojik etkiler, mantar sproları üremesine, malzemelerin çürümesine ve sağlıksız ortam oluşturmasına sebep olur. Ayrıca nem, konfor açısından da negatif etkiler yaratır, sıcağın daha sıcak, soğuğun daha soğuk hissedilmesine sebep olur (iletkenlik artışı sağladığı için). Akar böceklerinin çoğalmasını sağlar. Alerji ve astım gibi hastalıklara negatif etkisi olur. Çok aşırı kurulukta da, ten ve gözde sorunlar, elektrostatik yüklenmelere sebep olur. Isı ve nem kontrolü bina cephelerinin ilk tasarım aşamasından itibaren ele alınması gereken çok önemli konulardır. Birlikte değerlendirildiğinden TS 825 de birlikte ele alınmıştır. Nem geçişi, çoktan aza kuralı doğrultusunda meydana gelir. Ve bilinenin aksine, binalarda çok nem, iç hacimlerde olur, ve bina dışına kaçmak ister. Genelde iç hacimler daha sıcak olduğundan, daha fazla su buharı taşıyabilirler, Fakat yukarıda tarif edildiği gibi, Terleme, bu tür bir hareketin sonucudur. Çiğlenme noktasının altındaki bir cam yüzeyi ile temas eden havanın içindeki fazla su buharı, bu yüzeylerde yoğuşarak terlemeye sebep olur. Ama yukarıda da belirttiğimiz gibi, görünen yüzey yerine, içeriden dışarıya doğru hareket eden su buharı, binanın katmanları arasından geçiş yaparken, gitgide daha soğuk katmanlar ile karşılaşır, ve en sonunda çiğlenme noktasını yakalayabileceği bir soğuk kısım ile temas ettiğinde o noktada yoğuşur ve sıvı hale gelmiş su, katmanlar arasında kontrolsüz olarak kalabilir. Giydirme cephelerdeki, Cam ara boşluğu ve özellikle bu tür kondansasyon için düşünülen kondens kanalları bu yoğuşmayı kontrol altına alarak tahliye etmek için tasarlanmıştır.

EN

M. H. YILMAZ 2015; CEPHELERDE NEM KONTROLÜ

Nem; hava içinde bulunan su buharı miktarıdır,

Dış ortam nemi İklimsel olaylara bağlıdır ve oransal olarak %4 ü aşmamaktadır

Fakat;

- Her sıcaklık derecesi, belli bir miktarda su taşıyabilir, Azalan sıcaklık, havadaki taşınan su buharını taşıyamaz hale geldiğinde yoğuşma başlar.

Bağıl nem oranı: Yüzde ile ifade ettiğimiz, havanın içinde bulunan su buharı kütlesinin, aynı şartlarda havada bulunabileceği azami su buharı kütlesine oranıdır.

Şöyle tarif edelim 30 derece sıcaklıkta 1 m3 havada 30 gr su buharından fazlası taşınamaz, buna %100 nemlilik oranı diyoruz, eğer daha fazla su buharı oluşursa, YOĞUŞMA gerçekleşir.

Eğer 30 derece sıcaklıkta havanın 1 m3 ünde 15 gr su buharı varsa bağıl nem %50 demektir.

- Nemli havanın sıcaklığı, mutlak nemlilik oranı değiştirilmeden düşürülürse, bağıl nem buna koşut olarak yükselir, ve belirli bir sıcaklığa düştüğünde %100 oranına ulaşır ve Yoğuşma Başlar, Buna "Çiğlenme Noktası" diyoruz.

Örnek olarak 10 derece sıcaklıkta 1 m3 hava ancak 9 gr su buharı taşıyabilir. Demek ki 30 derecede %50 bağıl nem olan bir ortam 10 dereceye düşerse, çoktan yoğuşma yaşanmış, fazladan 6gr/m3 su buharı suya dönüşmüş demektir.

Görünür Yoğuşma: Terleme denen, yapının görünen yüzeylerinde olan yoğuşmadır, bu önemli bir sorundur ve birazdan sebeplerini ve önlemlerini tartışabiliriz.

Gizli Yoğuşma; Yoğuşma, yapı elemanlarının içinde ortaya çıkarsa, "gizli" yoğuşma denir.

Bu çok daha problemli bir durumdur, Eğer kontrollü bir şekilde uzaklaştırılmaz ise, bu su,

- ıslanmaya sebep olur

malzemelerin ısı iletkenliğini artırır, deformasyonuna, bozulmasına sebep olur, mukavemet sorunları yaşanabilir (ahşap, taşyünü)

- korozyona sebep olur, çürümeler, demir çelikte önemli paslanmalar yaşanır.

- donma, çözülme yoluyla çatlamalara sebep olabilir,

- yüzey kirlenmelerine sebep olur, toz zerrecikleri görünen yüzeylere yapışır

- küflenmeye sebep olur, Biyolojik etkiler, mantar sproları üremesine, malzemelerin çürümesine ve sağlıksız ortam oluşturmasına sebep olur.

Ayrıca nem, konfor açısından da negatif etkiler yaratır, sıcağın daha sıcak, soğuğun daha soğuk hissedilmesine sebep olur (iletkenlik artışı sağladığı için). Akar böceklerinin çoğalmasını sağlar. Alerji ve astım gibi hastalıklara negatif etkisi olur.

Çok aşırı kurulukta da, ten ve gözde sorunlar, elektrostatik yüklenmelere sebep olur.

Isı ve nem kontrolü bina cephelerinin ilk tasarım aşamasından itibaren ele alınması gereken çok önemli konulardır. Birlikte değerlendirildiğinden TS 825 de birlikte ele alınmıştır.

Nem geçişi, çoktan aza kuralı doğrultusunda meydana gelir.

Ve bilinenin aksine, binalarda çok nem, iç hacimlerde olur, ve bina dışına kaçmak ister.

Genelde iç hacimler daha sıcak olduğundan, daha fazla su buharı taşıyabilirler, Fakat yukarıda tarif edildiği gibi, Terleme, bu tür bir hareketin sonucudur. Çiğlenme noktasının altındaki bir cam yüzeyi ile temas eden havanın içindeki fazla su buharı, bu yüzeylerde yoğuşarak terlemeye sebep olur.

Ama yukarıda da belirttiğimiz gibi, görünen yüzey yerine, içeriden dışarıya doğru hareket eden su buharı, binanın katmanları arasından geçiş yaparken, gitgide daha soğuk katmanlar ile karşılaşır, ve en sonunda çiğlenme noktasını yakalayabileceği bir soğuk kısım ile temas ettiğinde o noktada yoğuşur ve sıvı hale gelmiş su, katmanlar arasında kontrolsüz olarak kalabilir.

Giydirme cephelerdeki, Cam ara boşluğu ve özellikle bu tür kondansasyon için düşünülen kondens kanalları bu yoğuşmayı kontrol altına alarak tahliye etmek için tasarlanmıştır.